top of page
Yazarın fotoğrafıZeynep Kayrak

Mastika Mastika: Sakız Adası, Yunanistan

Yunanistan gibi sahilleri, yemekleri, kültürü pek kıymetli bir komşumuz varken, buraları görmemek bünyeye birazcık da ihanettir. Yazın son demlerini yaşarken Sakız Adası'yla bu yaz sezonunu kapatmak istedik. İyi ki de öyle yapmışız. Sakız benim ikinci kez ziyaret ettiğim bir ada. İlk kez 2016 yılında gitmişim, o zamandan bu yana Sakız'da neredeyse hiçbir değişim yok. Bu dokuyu korumaları olayı aslında benim çok hoşuma giden bir şey. Sadece birazcık onlar da enflasyondan etkilenmiş diyebiliriz.


Çeşme'den sadece 40 dakikada gidebileceğiniz Sakız Adası rehberime hoş geldiniz.


Sakız'a gitmek ile alakalı kısa kısa bilgiler vermek gerekirse;


  • Geçerli bir Schengen Vizesine sahip olmanız ve + olarak pasaportunuzda Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giriş damgası olmaması gerekiyor. Ya da artık kapıda vize alabiliyorsunuz.

  • Biz Feribotlines websitesinden aldık biletlerimizi. Sabah 9.20 feribotu ile gittik ve 3 gün sonra akşam 17.00 feribotu ile Çeşme'ye geri döndük. Gidiş dönüş 45 Euro ödedik. Güzel Çeşme'mize baka baka giderken, vardığınızda ise kendisine 15 km kadar komşucuk oluyorsunuz.


  • Çeşme limanda biletinizi gidiş dönüş olarak kesiyorlar, o yüzden dönüş biletinizi kaybetmeyin. Sonra check-in ile uğraşmak zorunda kalmayın.

  • Gitmeden önce yurtdışı harç pulu da almanız gerekiyor, biliyorsunuz devletimize yurtdışına gidiyoruz diye vergi vermeliyiz ve ücreti 500 TL oldu. 😤😤 Ben Garanti Bankası'ndan almıştım orada hesabım olduğu için ama GİB üzerinden de ödeyebilirsiniz. Gümrük memuru ekranda görüyor ödeme yaptığınızı.



Konaklama;


Konaklama için Booking üzerinden rezervasyon yaptırdık, şuradan kaldığımız eve ulaşabilirsiniz. Burası adanın biraz güneyinde harikulade manzaraya sahip 1+1 daire. Ayrıca sabahları oldukça doyurucu kahvaltı servisleri var, ve hemen kapının önü diyebileceğimiz biçimde ulaşılabilen iyi de bir plajı var. Zaten başka plajlar da eve 10 dk yürüme mesafesindeydi. Çok memnun kaldık, tavsiyedir.



Evin manzarası desem....😍😌

Araba Kiralama Meselesi;


Eğer adaya günübirlik gidiyorsanız araba kiralamanıza gerek yok. Ama 2 gün ve üzeri süreyle orada kalacaksanız bana kalırsa araba şart. Çünkü ennn güzel plajlar ve restoranlar gerçekten neredeyse 30-40 dk uzaklıkta bulunan yerlerde kalıyor.


Biz gitmeden önce Booking-Budget üzerinden kiralama yaptık, şansımıza da otomatik bir Peugeot denk geldi. Adada eco olan kiralık araçlar pek güzel değil, bu nedenle bir miktar para verip SUV araç kiralamanızı öneririm. Çünkü bölge dağlık ve yollar virajlı, eco araçlar çok tıkanıyor.


Bu arada adada park sorunu genel olarak yok evlerin önünde ve merkezde park yerleri var ama yollar çok dar bu nedenle köyleri ziyaret ederken aracınızı girişlerdeki free-parking alanlarına bırakın derim! 🙃

 

Plajlar Listesi; Mavra Volia


Favorimle başlamak istedim. Mavra Volia’nın özelliği; volkanik çakıl taşlarından oluşması. Plajın bu volkanik, siyah taşlardan oluşması bu koyun rengini de laciverte çevirmiş. Plajda alışveriş için ufak bir işletme var; ancak şemsiye ve şezlong kiralanmıyor. Zaten plajlar halka ait olduğundan organize plajlarında bile büyük bir kısımda havlu atabileceğiniz alanlar mevcut. Suyu soğuk ve baştan itibaren derin.


Agia Dynami


Yine güneydeki koylarından biri olan Agia Dynami, Türkler tarafından en popüler plaj. Çok bakir bir yer , ve gerçekten suyu turkuvaz renkte... Uzaktan bakınca benzersiz.... Herhangi bşir işletme mevcut değil, yanınızda atıştırmalıklarınızla gelin. Suyu çarşaf gibi, kumluk ve serinletici.


Lithi


Organize plajları sevenlerin hoşuna gidecek bir seçenek. Hem bulunduğu koy güzel, hem de plajın arkasında da tavernalar mevcut. Bu tavernalardan şemsiye ve şezlong kiralanabiliyor. Kumlu ve sığ bir denizi var bu nedenle her yer çocuklu aile kaynıyor. 🥲



Agia Fotina

Burası bizim evimize yürüme mesafesinde olduğundan zaman zaman kolayımıza geldi ve buraya kaçtık. Arkasında birçok taverna ve beach club da olduğundan halk arasında tercih edilen bir plaj. Ayrıca gözlemlediğim kadarıyla akşam 5'ten sonra gençler burada yoğunlaşıyor ve 22:00'ye kadar denize giriyorlar. Suyu serin ve taşlıktı.


Glaroi


Bu plajı uzaktan görünce ayrı mest oluyor insan, yakından görünce çok ayrı. Suyun rengi olağanüstü güzellikte. Şöyle plajların halka ait olduğunu gördüğümde cidden Türkiye ile kıyaslamadan edemiyorum, biz de olsa hemen bir "beach club" çökerdi buraya. Burada bir tesis var, 2 şezlong ve 1 şemsiye 10 euro idi. Çok popüler olduğundan genelde kalabalık.


Kalış sürenize göre plajları programlayabilirsiniz, zaten plajlara giderken yol üzerinde durmak isteyeceğiniz çok daha güzel seçenekler de bulabileceksiniz. Bizim gittiklerimiz bunlardı ancak bunların dışında Karfas, Komi gibi plajlarıyla ünlü birkaç yer daha ziyaret etmek mümkün.


 

Hangi Köyleri Gezelim, Ve Ne Yiyelim?


Pirgi Köyü Pirgi, Sakız Adası’nın Orta Çağ’dan kalan en büyük yerleşimlerinden biri olup, çinili gibi gözüken evlerinin özgün mimarisiyle tanınır. Bu desenlere ‘Xysta’ adı veriliyormuş.


Sokaklarında gezmek oldukça keyiflidir. Taxiarchis Kilisesi ve Agioi Apostoli Kilisesi de ziyaret edilebilir. Bu kiliseler epey eski olmasına rağmen ziyaretçiler tarafından dolup taşıyor. Boyalı evlerin en güzel örnekleri köy meydanı çevresindeki ara sokaklarda bulunur, bolca ışık aldığından fotoğraf çekmek kolay oluyor 🙂 Meydanın etrafındaki kafelerde mola verip, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Şahsen ben en güzel hediyelikleri bu köyde görüp almıştım.





Mesta Köyü Yunanistan’ın en iyi korunmuş Orta Çağ köylerinden birisiymiş burası. Zaten Sakız'da köylerin neredeyse hepsi denize uzak, iç kesimlerde konumlu.

Daracık, labirent şeklindeki sokakları ve begonvillerle bezeli taş evleri oldukça güzel, Datça'yı andırıyor bana devamlı. Ana meydanda, Sakız’ın en önemli kilisesi olan Taksiarhis’i görebilirsiniz, bu kiliseye Ayasofya’dan altın-gümüş kaplı ikonlar getirilmiş. Köyde bir kadeh Mestousiko şarabı güzel gider, tavsiyemdir. 😍 Ayrıca bu köyde aşağıda listeleyeceğim çok güzel kek yapan bir kafe var, oraya da uğramanızı tavsiye ederim.






Lagada Köyü


Sakız Adası’nın çok keyifli balıkçı köylerinden biri olan Lagada, pastel renkli evleri ve kıyısındaki tavernaları ile görsel bir şölen sunuyor. Balıkçılık geleneği köyde hâlâ yaşatılmaktaymış hatta geçim kaynakları gibi bir şey. Ayrıca, köyün gün batımı ve gece hayatı da oldukça keyifli.




Bu köyler dışında Sakız'ın merkezi halk ve Türkler arasında çok popüler. Bir de, Olympoi ve Armolia köyleri var, ancak ben oralarda bulunmadım. Yine gitmek isteyip gidemediğimiz yerlerden birisi de Sakız Müzesi idi. Müze; Salı günleri kapalı oluyor, biz de tam Salı günü civarındaydık o nedenle olmadı ama muhakkak denemek isterdim. İçeride sakızlı birçok ürünü satın alabilirsiniz. Çevresindeki ağaçlardan da sakız toplayabilirsiniz. (Çok keyifli sayılmaz, ben yoldaki bir ağaçtan bakmak istedim her yerim yapış yapış oldu.)


Yeme-İçme önerisiyle alakalı Yunanistan'da upzuun listeler yapmak benim için çok zor, çünkü zaten Yunan mutfağı biliyorsunuz neredeyse bizimle aynı. Bu nedenle ben nereye gitsem memnun ayrılıyorum, bazen pişirme usüllerinden memnun kalmadığım oluyor o kadar.


Gyros yemeye bayılıyorum bu nedenle öğlen hemen plajlara yakın bulunan tavernalarda gyros yerim. Mezeler ve deniz mahsülleri zaten vazgeçilmezim. Bu nedenle plaj çevresindeki lokal tavernaları bile değerlendirin derim.


Ancak yine de Sakız'da kendi deneyimlediğimiz listeyi sizlerle paylaşayım.


Tatlıcı: Monastiriakon (Portakallı ıslak kek yapıyorlar, nefisss!) Sözün özü, Sakız adası görülebilecek, ve hatta yaz tatilinde uzun uzadıya kalınabilecek bir yer. Artık yazılarımda bütçe bildirmiyorum, çünkü malumunuz bugün euro 35 ise siz bu yazıyı okurken 45 olmuş olabilir. Ancak yine de şunu söyleyebilirim ki, güler yüzlü hizmet, lezzetli ve büyük porsiyonlar, stresten uzak masmavi deniz için euro'lar keyifle harcanır. Okuduğunuz için teşekkürler.




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page