Yaklaşık 1 aydır Bodrum'da olmam münasebetiyle Kurban Bayramı tatilimi başka bir yerde geçirmek istedim. Hal böyle olunca Ege'de olan birinin aklına otomatik olarak komşu geliyor elbette. Gitmeden önce Kos'la alakalı bloglarda çok şahane şeyler okudum diyemeyeceğim. Hatta biraz soğumuştum, ama ben her zaman Yunan Adalarının kendimde bıraktığı etkiyi seviyorum. 45 dk mesafede de olsa ülke değiştirme hissiyatı iyi geliyor...
Adaya varıp keşfetmeye başladıktan sonra da bu hissiyatım hemen arttı tabi, bolca yabancı turist olmasından mıdır yoksa suyunun buzluğundan mıdır bilmiyorum ama Kos baya eğlendiğim ve dolu dolu tatil yaptığım bir ada oldu.
Kos'a gitmek ile alakalı kısa kısa bilgiler vermek gerekirse;
- Geçerli bir Schengen Vizesine sahip olmanız ve + olarak pasaportunuzda Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giriş damgası olmaması gerekiyor.
- Biz Feribotlines websitesinden aldık biletlerimizi. Sabah 9.15 feribotu ile gittik ve 3 gün sonra akşam 17.00 feribotu ile Bodrum'a geri döndük. Gidiş dönüş 36 Euro ödedik. Yol ise yaklaşık 45 dk sürüyor. Bodrum'a baka baka giderken, vardığınızda ise Akyarlar'a komşu oluyorsunuz.
* Bu arada bileti 1 kez kesiyorlar, o yüzden dönüş biletinizi kaybetmeyin.
- Gitmeden önce yurtdışı harç pulu da almanız gerekiyor, biliyorsunuz devletimize yurtdışına gidiyoruz diye vergi vermeliyiz ve ücreti 150 TL oldu. 😤😤 Ben Finansbank'tan almıştım orada hesabım olduğu için ama GİB üzerinden de ödeyebilirsiniz. Gümrük memuru ekranda görüyor ödeme yaptığınızı.
Konaklama;
- Konaklama için Booking üzerinden rezervasyon yaptırdık, benim yurtdışına çıktığımda kaldığım yerden tek beklentim tuvaletinin odada bulunması olduğundan bu kısımda hep fiyatı en makul olan yeri tercih ediyorum. 😅Bugüne kadar da hiç sorun yaşamadım, hep iyi atışlar yapmışım.
Kaldığımız yer Captain Yiannis Studios & Apartments idi. Gerçekten Yiannis çok kibar ve yardımsever bir beyefendi... Bize gider gitmez Kos haritasından rota çıkardı ve görmemiz gereken her yeri bir bir işaretledi. Apartment merkeze ve porta yaklaşık 7-8 dk yürüme mesafesinde. Odalar her gün temizleniyor, çarşaflar ve havlular için her gün yenileri bırakılıyor... Ayrıca 2 kişilik odamızda mutfak da bulunuyordu, bazı gezginler için tercih sebebi oluyor o yüzden söylemek istedim. Biz 2 kişi 3 gece için 123 Euro ödedik. Araba Kiralama Meselesi;
Şimdi burada büyük bir es vermek gerekli diye düşünüyorum çünkü eğer adaya günübirlik gidiyorsanız araba kiralamanıza gerek yok. Ama 2 gün ve üzeri süreyle orada kalacaksanız bana kalırsa araba şart!
Çünkü en güzel plajlar gerçekten Kos'a 30 dk uzaklıkta bulunan yerlerde kalıyor.
Ben gitmeden önce Rental Car üzerinden araç baktım ama bulamadım bu nedenle yerel bir şirket olan Costas Car Rental'a WhatsApp üzerinden ulaşarak 3 günlük araç kiraladık. 3 gün için 144 Euro ödedik. (Biz basic paketi aldık ve teslim alma anında ödeme yaptık.) Aracımız ise manuel Fiat Egea idi. WhatsApp numaralarını buraya yazıyorum eğer sizler de kiralamak isterseniz yazışabilirsiniz hemen dönüş yapıyorlar ve sizi geleceğiniz gün aracı teslim etmek üzere port'ta bekliyorlar. +30 694 057 3109
Bu arada korkanlar için adada park sorunu yok! 🙃😉 Kos Gezilecek Yerler;
Kos'u merkezi dışında 4-5 popüler bölgeye ayırmak mümkün. Bizim gezip gördüklerimiz is şunlar; Marmari, Mastihari, Kefalos, Zia. 💗 Tüm bu bahsedeceğim yerlerde organize plajlar mevcut ancak Avrupa'da Türkiye'nin aksine plajlar halka aittir!
Dilerseniz 3 euro karşılığında şezlong&şemsiye kiralayabilirsiniz ya da beğendiğiniz yere havlunuzu, sandalyenizi atabilirsiniz. Kimse size karışmaz, yan gözle bakmaz, buraya oturamazsınız demez. Biz de feribotla gittiğimiz için yanımızda sandalyelerimizi götürmüştük ve son gün haricinde hiçbir plaja ücret vermedik, hep sandalyemizi koyarak güneşlendik.
Marmari & Tigaki
Direkt adanın kuzeyinden başlarsak, araçla Kos'a 10-15 dk mesafede bulunan bu bölge Kos'a yakın olması sebebiyle lokallerin de bayıldığı plajlara sahip. Upuzun kumsalları ve hafif dalgalı deniziyle Marmari ve Tigaki plajlarını bir güne sığdırabilirsiniz.
Etrafında birçok taverna ve beach bar bulabilirsiniz buralardan faydalanabilirsiniz. Fiyatlar çok yüksek değil. Örneğin bir hamburger menü; 5.5 euro, yerli bira 1.80 euro. Fakat dilerseniz alışverişinizi yapıp malzemelerinizi yanınızda da götürebilirsiniz.
Mastihari
Aslında en başta bahsettiğim gibi arabanız olunca adayı keşfetmek kolay! Çünkü sahil şeridinden yola koyulduğunuz zaman tüm bölgeler bir bir önünüze çıkıyor. Mastihari'de Marmari'den sonra önümüze çıkan bir bölge oldu. Yani planlamadık ama önümüze çıkınca biraz gezdik. Kos merkezde bile görmediğim bir takı dükkanı vardı mesela, bu arada her turistik üründe Evil Eye veya nazar noncuğu görmeniz olası.
Çünkü ne yapalım aslında çok aynıyız.🧿
Meydanında kocaman bir Poseidon heykeli olması ise beni çok mutlu etti. Çünkü Yunan mitolojisine aşık biriyim.
Biz gittiğimizde buranın suyu baya dalgalıydı ben girmedim şahsen ama denendi onaylandı. Ada genelindeki gibi soğuk ve derin.
Kefalos
Bu bölgede birden fazla harika plaj bulabilirsiniz. Kos'a gelen tüm turistlerin ve de elbette genç nüfusun favorisi plajların hepsi burada! Özellikle Camel Beach ve Paradise Beach'e muhakkak uğramalısınız.
İkisi de organize işletmeler ancak biz yine sandalyemizi atıp oturduk. Adanın kalan bölgelerine göre su burada fazlasıyla hareketsiz ve sığı. Uzun mesafelerce yürüyün hala bileklerinizde. O yüzden ailelerin de favorisi. Aryıca tüm ada genelinde sadece burada işletmelerde müzik çaldığını duydum.
Plajda yüzenlerin dışında su sporları yapanlar, voleybol oynayanlar ve Yunanistan'da süper popüler olan pinpon oynayanları görebilirsiniz.
Biz Camel'a değil Paradise Beach'e gittik, birden arabamız bizi oraya soktu ama zaten aralarındaki tek fark birisi 1-2 km daha uzakta. Plajda küçük truck'lar bulunuyor burada öğle yemeği için aperatif, patates kızartması hamburger, sosis gibi seçenekler bulabilirsiniz. Bira ve soft içecek gibi seçenekler elbette var.
Fikir olması açısından ben bir cheeseburger ve 1 biraya 6 euro ödedim.
Agios Stefanos
Ve işte geldik Zeynepsel Bi'şeyler favorisine! 🥳🤩👌
Burayı Instagram'da gezerken bir blogger'dan görmüştüm. Görür görmez arkadaki küçük adacığın manzarasına vuruldum! Arabayla bulmak biraz zahmetli olsa da size şöyle anlatacağım...
Paradise Beach'i gerinizde bıraktıktan sonra yolu solunuzdan izlemeye devam edin ve 600-700 metre sonra kahverengi ile yazılmış bir Agios Stefanos tabelası göreceksiniz. Bu tabela çok küçük o yüzden gözünüzü dört açın :) Oradan girince sağda küçük bir beki kulübesi mevcut ve sizi içeri buyur ediyorlar, ilk başta bir otelin ya da yazlık sitenin girişini andırsa da doğru yerdesiniz. Yürüyün!
İşte geldiniz. Buzzz gibi suyunu çok sevmemin yanında, manzarasına karşı yüzdüğünüz o küçük adada bulunan kilise ve etraftaki bazilika kalıntıları harika bir atmosfer sunuyor. Heralde bir 4 saatimizi burada geçirmişizdir.
Buraya gitmeden önce otelimizin sahibi Yiannis bize muhakkak küçük adacığa yüzün ve telefonunuza da bir su geçirmez kap alın fotoğraf çekin demişti. Ben yüzemedim ama arkadaşım yüzdü, onun fotoğrafını da oraya kadar yüzen başka turistler çekip mail atmışlar, bence çok kral hareket. 🙂
Buranın arkasında güzel bir otel vardı, ve otele ait bir plaj da mevcut. Tuvaletlerini ve duşlarını vs kullanmamıza hiçbir şey demediler. Ag. Stefanos'u muhakkak görmeniz gerekiyor.👌 Empros Thermes
Yine gelmeden önce araştırıp ve mutlaka görmem gerekenler listesine eklediğim Terma Beach burada. Zaten aslını isterseniz burada Therma Beach'den başka görülecek bir şey yok. 🙂
Yiannis bize burası için "ya sabah çok erken ya da akşam güneş battıktan sonra gidin" dese de, Paradise Beach'den dönerken uğradık biz buraya. Artık halimiz kalmamıştı ama yolumuzun üzerindeyken görelim istedik.
Gerçekten iyi ki de gitmişiz!
Therma Beach
Bu plajın özelliği denizin içindeki minik bir kısımdan termal kaynak su çıkması ve bu yüzden suyun termal tesis niteliğinde aşşırı çok sıcak olması! Denizin diğer tarafı ise İzlanda gibi siyaha çalan kumlarla kaplı ve buz gibi! Allah'ın işi işte, termal su da keyif yaptıktan sonra bir anda serin sulara koşabilirsiniz.
Hatta bazen yer yer kaynak su ile deniz suyu karışıyor ılık bir su geliyor, insan mest oluyor! Benim favorim olmasa da arkadaşımın favorisi burası oldu. Etraftaki heybetli dağlar üzerime düşecek gibi geldi ve siyah kumlar beni biraz ürküttü çünkü, hafif anksiyetem azdı desem yalan olmaz. 🙂
Fakat 5 dk'da olsa buraya uğramalısınız, ancak Yiannis'in dediği gibi çok fazla insan küçük alana hapsolduğundan ve deri hastalıkları kapma riski de taşındığı için bence sabahın köründe ya da akşam güneş batımından sonra gitmek de fayda var. Biz termal alanda bir 15 dk geçirip hemen kendimizi arındırmak için derin sulara daldık mesela... 🙂
Zia
Güneşinizi manzaramatik bir yerde mi batırmak istiyorsunuz? Ya da romantik bir akşam yemeği?
İşte Zia tam aradığınız yer. Kos'ta ennnn ama en sevdiğim yer burası oldu. Burada bir plaja gitmedik. Sadece harika bir restoranda akşam yemeği yeme şansımız oldu.
Bol virajlı ve ormanlık yollardan geçerek yaklaşık 30 dk'da ulaşabiliyorsunuz Zia bölgesine. Buradan geçerken arabanızın klimasını kapatın ve camlardan orman havasını içinize çekin. Biz Temmuz ayında orada olduğumuzu söylersek saat 20.00 gibi güneş batmaya başlıyordu. 20.30 gibi ise göklerden kayboluyordu. İşte siz de saatlerinizi buna göre ayarlayın. 🙂
Zia'da bir sürü restorant var ama en çok övülen Oromedon idi. Ben de gitmeden önce Instagram üzerinden kendilerine ulaşıp rezervasyon yaptırdım. Rezervasyonumu 20.30'a yaptırdım zannedip aşağıdaki pozları vermeye çalışırken içeri girince 20.00'de olduğunu öğrenmemiz şoku desem!😂🤣 Neyse ki, çok kalabalık olmasına rağmen bize hemen yer açtılar ve harika manzaraya karşı harika yemeklerin tadına vardık.
Oromedon
Oromedon'da 2 kişi 44 euro hesap ödedik. Neredeyse 600 gramlık 1 biftek tabağı, 1 kremalı tavuk tabağı, Greek salad, Caciki, 2 kadeh şarap ve bir büyük su içindi bu hesap. Ne yazık ki yurt dışında tatil yapmak hala Türkiye'den daha uygun! Aynı manzara ve yemeklere Türkiye'de 2.000 liradan fazla hesap ödeyeceğimize eminim.
Kos Central & Tekne Turu
Kos'un merkezinde akşam yemekleri dışında çok fazla vakit geçirmediğimiz için harika öneriler yapamayacağım ama tekne turu da yaptığımızı ekleyebilirim buraya.
Liman şeridinde yürürken neden 1 gün tekne turu yapmayalım dedik ve hemen teknelerden fiyat aldık. 25 euro karşılığında "3 islands boat tour" + Kalymnos Island!" reklamını yapan Barco De Pirata isimli tekne bize çok cazip geldi ve onlarla anlaştık çünkü Kalymnos'da benim çok görmek istediğim adalardan biriydi. (Fakat yanılmışım)
Tekne turlarının Bodrum tekne turlarından öğreneceği çok şey var! O yüzden verdiğim linkte olumsuz yorumlarıma rastlarsanız şaşırmayın :)
Tekne öncelikle Pserimos isimli sadece 130 kişinin yaşadığı minnacık bir adaya uğruyor ve burada 1 saat yüzme molası veriyor. Sadece tek bir plaj olmasından kaynaklı olarak burada nefes alacak yer bulamıyorsunuz.
Ardından görmek için aşırı heyecanlandığım Kalymons adasına doğru yola çıkıyoruz, 1.5 saat yol yaptıktan sonra adaya varıyoruz. Burada 1,5 saat hakkınız var ama kötü yanı şu ki, burada plaj yok! Dakikalarca yürüdük tepemizde güneş ve yüzecek tek bir yer bulamadık. Hal böyle olunca arkadaşım kendisini teknelerin arasından suya attı. 🙂
Şaşırdığınızı biliyorum ben de çok şaşırdım, KOCAMAN bir 1,5 saat çöp diyebiliriz :) Tekne turunun amacı yüzdürmek değil de ne?
Ayrıca tekneye o kadar çok insan alıyorlar ki, sürekli birilerine çarpıyorsunuz o yüzden ben bu tekne turunu asla önermem. Pandemi kurallarına hiç uymadıklarını söylediğimde de, ekipten bir kadın benimle kavga etti. "Maske tak o zaman dedi, yaz sezonu böyle, konuşmaya hakkın yok!" gibi şeyler söyleyerek kaba davranışlar sergiledi, çok sinirlendim ama 25 euro verdiğim için mecburen katlandım.🙂
Kalymnos'tan sonra da yine minik bir adaya yüzme molası vermek için durduk ama adını hatırlamıyorum. Burayı beğendim, çünkü sadece bizim tekne vardı. 🙂
Ayrıca suyu soğuk ve derindi. Plajdaki minik kilise de fotoğraf çekmek için harika bir görünüme sahipti.
Son gün ise feribota binmeden önce vaktimizi geçirdiğimiz Uniq Beach Bar çok güzeldi. Sabah kahvaltımızı orada yaptığımız için bizden şezlong ödemesi almadılar. Ama zaten bir şeyler içerek destek attık. 🙂
Mantarlı omlet 4,5 euro, 1 bardak portakal suyu ise 3,5 euro idi. İlerleyen saatlerde de 2 içecek içerek günü totalde 12 euro ödeyerek kapattık. Yani diyeceğim o ki, beach bar'larda fiyatlar bu düzeyde.
Kos benim bayramımı çok keyifle geçirdiğim bir ada oldu. Araba kiralamasak bu kadar keyifli gezer miydik emin değilim ama gideceklere de önerim araç kiralayarak gezmeleri... Günübirlikçiler ise liman çevresindeki yerlerde vakit geçirebilirler. Merkezinde bulunan en meşhur beach ise, Lambi!
Yemek konusunda harikulade önerilerim yok, sabahları pastaneden börek&kahve eşliğinde geçiştirme yaptık. Öğlen ise çantamız hep doluydu plajda kendi sandviçlerimizi vs. yedik. Akşamları da bir kez yerel bir tavernaya gittik ama yemekleri bana göre standarttı. Oromedon hariç! 😍
Eğer uygun fiyatlı alternatif arıyorsanız akşamları Gyros Pita (Tavuk döner) yiyebilirsiniz. Hala 4 euro civarında.. Bir bira ile sahilde iyi gider.
Buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim, umarım keyifle okumuşsunuzdur.
Soru sormak isterseniz Instagram yada e-mailim hep aktif! Şimdiden herkese iyi tatiller.
xoxo,
Zeynep
Comments