Malaren Gölü’nün Baltık Denizi ile kavuştuğu yerde konumlanan; üçte biri su, nerdeyse üçte ikisi yeşil alan olan dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden ya Stockholm! Sonunda başardık ve geldik sana. Kankam Patuli ile 1918 senesinden beri buraya gitmeye çalışıyoruz, gerek 5 parasız gerekse ultra zengin günlerimizin ardından anladık ki, tam zamanı 2023'müş seçim öncesiymiş. 🤪
Stockholm'ün güzelliği daha havalimanından başladı bize. Çantalarımızı aldık havalimanından ayrıldık, karşılama kısmında 2 tane abi ellerinde A4 kağıda yazılmış 'CELINE' ve 'BILL SKARSGARD' isimleriyle duruyordu. Benim 10 saniyelik şok geçirmemin ardından yanımdakileri dürtmemle onlar da aynı şoka girdiler. Bildiğimiz Celine Dion ve Bill Skarsgard A4 kağıtla bekleniyordu havalimanında. 😂 🤣
En sonda söyleyeceğim şeyi de en başta söyleyeceğim, hep bana soruyorsunuz ''xxx şehir pahalı mı?'' Euro Türk lirasının x20 katı arkadaşlar elbette pahalı yani. Fakat Stockholm'de durum epey farklı. Çok net söylüyorum, fakirseniz gitmeyin. Kredi kartınız olmadan hele hiç gitmeyin! Koskoca 4 gün kaldık, resmen kron nedir görmeden döndük. Özellikle restoranlarda nakit hiç işlemiyor, herkes en ufak alışverişini bile kartla yapıyor. Böyle bir kültür oluşmuş diyebiliriz, dolayısıyla bir öneri olarak bütçenizi direkt kartınıza yatırıp harcayabilirsiniz. Bütçelerden de ileride bahsedeceğim.
Stockholm seyahati öncesinde kısa kısa bilgiler;
Vize: 🛂 Elbette geçerli bir Schengen vizeniz ya da İsveç vizeniz olması gerekiyor.
İsveç önüne geleni ülkesine almamaya özen gösteriyor. Gümrükteki memurlar neden geldiğinizi, seyahat planınızı, cebinizdeki paranızı kartlarınızı ve dönüş uçak biletinizi görmek istiyor.
Ulaşım: ✈️ Pegasus ile 3.5 saat gibi bir sürede Arlanda Havalimanı'na varıyorsunuz.
Havalimanından şehre geçmenin birkaç yolu var tren, otobüs, taksi gibi... Biz Stockholm'e indiğimizde Flygbussarna (149 sek) otobüs ile öncelikle Central Station'a geçtik oradan da 3 günlük ulaşım kartlarımızı (SL Card 350 sek) gişelerden satın alıp tüm gezimizi böyle tamamladık. Dönerken ise vaktimiz kısıtlı olduğundan Arlanda Express ile havalimanına döndük. Arlanda Express kullanmak en pahalı yöntem ancak kalabalık grup iseniz faydalı olabillir. Tek bilet 320 sek iken biz 3 kişilik grup biletini 520 sek'e aldık, ayrıca trende seyahatseverlerin bayılacağı cinsten hızlı wifi'de mevcut. Konaklama: 🛏️ Her şeyde olduğu gibi konaklama da epey pahalı. Biz ilk kez gittiğimiz için şehir merkezi yani Gamla Stan'da kalmayı tercih ettik. Bulabildiğim en ekonomik hostel Castle House Inn idi. 3 gecesine toplam 390 euro ödedik. Tertemiz bir hostel, hatta odamızda deniz manzarası bile vardı valla bizim beklentimizi karşıladı. Gamla Stan dışında konaklama için Södermalm bölgesine de bakabilirsiniz.
Mevsim:🌡️🌞 Mevsim olarak elbette ölmek istemiyorsanız baharda gitmenizde fayda var. Biz 19 Mayıs tatilini değerlendirdik ve gerçekten muhteşem bir hava ile karşılaştık. Genel olarak yazları hava sıcaklığı 20-25 seviyelerinde seyrediyormuş. Fakat gündüzler inanılmaz uzun olduğu için asıl sıcaklığı gündüz değil de, daha çok akşam üzeri 4-5 sularında hissediyorsunuz. Biz mesela tişörtle çok rahat şekilde gezebildik, akşamları - ki bu 21.00-22.00 gibi oluyor ince bir hırka yada trençkot yeterliydi. Bu nedenle Mayıs veya sonrasında gelmenizi tavsiye ederim ancak sanırım Stockholm her daim güzel. 💙
Stockholm'de Gezilecek Yerler
Gamla Stan & Royal Palace Gamla Stan, Stockholm'ün 14 şahane adasından biri... Kısa sürede şehri solumanın tam durağı burası.
Google'a Stockholm yazınca anında çıkan turunculu sarılı kısa katlı evler falan hep burada. Tarihi adanın dokusu öylesine güzel korunmuş ki, gezerken binaların bazılarında 1700'lü yıllarda yapıldığına dair tabelalar da görebiliyorsunuz.
Çeşit çeşit kafeler, restoranlar, hediyelik alabileceğiniz dükkanlar, kiliseler, bazı politik yapılar ve kraliyet binası burada. Riddarholmen Kilisesi'ne yürüyüşleriniz esnasında muhakkak denk gelirsiniz, biz içerisine ücretli olduğu için girmedik. İlk kez bir kilisenin ücretli olduğunu gördüm bu arada ama dileyen girebilir. Ayrıca kilise şehrin mimari açıdan en fotojenik ögelerinden biri.
Bu töreni yakalarsanız izlemesi epey keyifli, tamam biraz uzun sürüyor kabul ama o müzikle intizama bakmak hoşunuza gidecek. Bir de benim gözlemlediğim saray binasının sadeliği... Gerçi genele bakarsak Stockholm'de restoranların veya dükkanların var olduğunu bile anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Her şey o kadar sade ki... Minimalistler için şölen şehir resmen. ☺️ Södermalm
Gamla Stan kadar turistik olmasa da Södermalm'da harika bir ada. Bölgede türlü çeşit kafeler ve butikler bulabilirsiniz. Aslında İstanbul'un alternatif noktalarından Karaköy gibi düşünebilirsiniz burayı. Daha çok gençler arasında popüler olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gece hayatı açısından da en aktif bölgeymiş.
Bir şehri keşfetmenin en güzel yolu bildiğiniz üzere bolca yürümek. Stockholm'de günde 37.000 adım kadar attığımız oldu bu inanılmaz gibi görünse de yürürken hiç yorgunluk hissetmiyorsunuz çünkü hem çok yeşil hem de her sokağı hemen hemen denize çıktığı için mest oluyorsunuz.
Götgatan & SoFo
Aşırı talihsiz adıyla Götgatan üzerinde ve sokaklarında binbir türlü mağazayı ve bolca İsveç markasını bulabilmek mümkün.
SoFo ise hipster tayfanın seveceği cinsten daha önce asla görmediğiniz türden ürünlerin satıldığı Vintage ürün meraklısıysanız hevesinizi sonuna kadar alacağınız bir yer diyebilirim. Zaten BeIN Iz belgesellerinden ezbere bildiğimiz üzere Nordikler bir ürünü paralanana kadar kullanıp sonra da 2. el olarak satışa sunuyorlar, alanı da çok.
Sofia Kyrka
SoFo'nun havasına kendimizi kaptırıp keyifli keyifli yürürken birden karşımıza çıkan bu kilisenin sonradan İsveç'in Stockholm kentindeki en büyük kiliselerden biri olduğunu öğrendik. Kilise ve çevresi o kadar güzel ki, taze açmış gelincikler özellikle nefis bir atmosfer yaratıyordu. Kilisenin hemen altındaki parkta kızlar güneşleniyorlardı, ayrıca burası bir mahalle gibi... Etrafta klasik kırmızı boyalı Nordik evleri de vardı. Gitmişken parkta zaman da geçirebilirsiniz, mahallede çok tatlı bir bahçeli işletme de var.
Norrmalm
Stockholm’un en büyük bölgelerinden biri olan Norrmalm, daha az gezilebilecek alana sahip olsa da görmekte yarar var. Daha çok yaşam alanına sahip ama daha az turist görebileceğiniz bir bölge. Biz otelimizin önünden kalkan 76 nolu otobüsü kullanarak bu bölgeden sıkça geçtik. Okulları, marketleri, toplu konutları falan görebilirsiniz. 76 numara neredeyse her yere gidiyor desem yalan olmaz. Norrmalm'ı güzel yapan şeylerden bir diğeri de, Stockholm Central Station bu bölgede bulunuyor. Sanat Merkezi Kıvamındaki Metro İstasyonları Meselesi;
O aşırı güzel istasyonlar nerede diye ararken hep kaybolacaksınız, o yüzden size güzel bir trick vereyim 11 nolu metroya binip her durakta inerseniz bu istasyonlarla buluşabilirsiniz. Metroların karanlık olduğunu varsayarsak iyi bir telefon yada makine getirmeniz öneridir.
Yine de direkt istasyon söylemek gerekirse, T-Centralen / Stadion ve Solna Centrum olanlar fotoğraflamak için işinizi görür.
Skeppsholmen
Gamla Stan'dan uzaklara bakarken bu minicik ada epey hoşunuza gidecektir. Ben gördüğüm dakikadan itibaren buraya gidelim diye tutturmuştum mesela. Skeppsholmen Adası sakin atmosferi ve Picasso'nun eserlerinin sergilendiği Moderna Museet ile epey ünlü. Ayrıca hemen kıyıda duran gemi de fotografik olarak turisti çok cezbediyor. Biz bir akşam üstünü burada pinekleyerek değerlendirmiştik, belli bir saat sonrasında balonlar gökle kavuşuyor güzel bir atmosfer oluşuyor, aynı kapadokya gibi. Fakat bölge yakınlarında hiç market restoran gibi yerler bulunmuyor bu nedenle gitmeden yanınıza atıştırmalık bir şeyler almanızı öneririm.
Djurgarden & Vasa Museum
Djurgarden’e ulaşmak için Slussen yakınındaki feribota binebilir, yürüyebilir ya da bizim gibi 76 no ile direkt ulaşabilirsiniz, tamamen size kalmış ama ben Slussen'den 76'ya binmenizi öneririm çok yakınında indiriyor. Burası için müzeler adası desek fena olmaz, bir sürü müzeyi bu bölgeye sığdırmışlar ayrıca çok güzel mekanlar da gözüme çarptı, vaktimiz olsaydı burada epey zaman geçirirdik eminim.
Vasa Museum
Vasa Müzesi, aslında bir denizcilik müzesidir. Fotoğraflarda gördüğünüz gemi gerçek, şu ana dek kurtarılmış neredeyse tamamı orijinal - bozulmamış 17. yüzyıldan kalma. 1628'de ilk yolculuğunda batan bir savaş gemisi ve bu harika müzede sergileniyor. Bugüne kadar gördüğüm müzelerde en etkilendiğim oldu, mutlaka gelin. (190 sek)
Stockholm müzeler açısından o kadar dolu bir şehir ki, bu benim ilk gidişim olduğundan sadece Vasa için bütçe ve vakit ayırabildim ama bir daha kesinlikle gidip hepsini gezeceğim, yemin ettim.
Ayrıca yeri gelmişken müze merakınız varsa Stockholm'e de gelecekseniz Stockholm Pass almanızı öneririm. Detaylar burada var. Çünkü ortalama bir müze 150 sek üzerinde ancak bu kart ile 20'ye yakın müzeye 3 müze parasına girebilirsiniz.
Ayrıca görülmesi önerilen müzeler;
-Viking Museum
-Nobel Prize
-Fotografiska
-Nordic Museum
Ve görmeniz gereken müze dışı yerler;
-Skyview
-Millesgarden
-Gröna Lund (Buraya gitmeyi çok istedim ama vakit yoktu, harika bir tema park.)
Stockholm'de Göle Girmek & Sauna Deneyimi
Stockholm'e gitmeden önce binlerce yazı okudum ama hiçbirisinde bu deneyimden bahsetmiyordu. Memleketin her yeri su, elbette istediğin yerden suya gir ama çok soğuk olduğundan bir de sauna ihtiyacı doğuyor. ☺️ İnternette araştırırken yerellerin bu aktiviteyi kışın yaptığını gördüm, dedim neden Mayıs ayında da yapılmasın? Ne de olsa su hep soğuk ! ☺️☺️
Öyle böyle derken Sickla Suna isimli yeri buldum, adam evinin bahçesine yapmış aslında burayı. Atmosfer olağanüstü! İnsanların evlerinin dibinde göl olması, ona istedikleri vakit girmeleri, siz dinlenirken önünüzden kano yapan insanların geçmesi, evlerin arkalarının hep orman olması falan... Bilemiyorum taş görmeye alışık olduğumuzdan çatır çatır çatladık burada ortamızdan.
Su çok temiz sayılmaz ama suya girip çıktıktan sonra bünyeye acayip bir dirilik yükleniyor. Hemen tekrar girmek istiyorsunuz. Biz gittiğimizde su 15, hava ise 21 derece idi. (Mayıs 21, 2023) Ama gündüzler fecahat derecede uzun olduğundan saat 4 gibi gitmek daha mantıklı. Giderseniz kesinlikle deneyin, buraya Slussen'den 401 nolu otobüslerle ulaşabilirsiniz. 2 saat süreyle içerde kalabilirsiniz ücreti ise kişi başı 43 euro'ya denk geliyor.
İsveç Köftesi ve ardından Skinnarviksberget'te Gün Batımı Keyfi Yorucu göl deneyiminin ardından halimiz kalmadığı için kendimizi hostel'a zor attık. Saat akşam 8 civarı ise İsveç köftesi yiyebilmek için herkesin öve öve bitiremediği Meatballs For The People'a gittik.
Burası zincir bir restoran olduğundan bence en iyi köfteyi yapmıyorlar ama ünlü olmasının sebebi birçok hayvan etinden köfte seçeneği sunması... Biz elbette insan gibi dana yedik ama mesela ayı eti de yiyebilirdik, ya da geyik... Ya da ördek... Şaka yapmıyorum bir sürü seçeneğiniz var, hatta dilerseniz 6 adetlik karma tabak da yaptırabilirsiniz. Bu arada vegan seçenekleri de var. Köfte tabağı, geleneksel ekmek + bira şeklinde bir menüye ben 300 sek ödedim. Aslını isterseniz doymadan kalktım :( Yani ekmeğimle tabağımı sıyıramayınca doymaz benim mide.
🌄 Skinnarviksberget seni çok sevdim.
Stockholm'ü süpersonik bitirmek için en tatlı yer olabilir burası.
Biz saat 22.00 sularında gitmemize rağmen bir sürü insan vardı, daha doğrusu hoparlörünü kapan gelmiş diyebiliriz. Özellikle genç nüfus hem demlenmek hem de sohbet etmek için burayı tercih ediyor.
Hava resmen gece 12'de karardığı için 9'dan önce gitmenizi tavsiye etmem. Elbette manzara doyumsuz, tepeden Stokcholm'e bakmak çok güzel ama anladınız işte burasının olayı gece. ❤️
Gecelerden bahsetmişken aslında epey meşhur 2 kulüp var ICEBAR (-5 derecede eğlence) ve Trädgården Club. Biz ikisine de gitmedik, hakkımızı geleneksel bir pub'da vişneli bira içmekten yana kullandık. Güzeldi, güzel çünkü Odin, Thor, Ragnar, Freya falan hepsi oradaydı şükür. 🤪
Şaka bir yana İsveç ırkının güzelliği konusundan haberdarsınızdır heralde... Erkeği de kadını da ayrı güzel, maşallah. Böyle yerel pub'larda da daha çok karşılaşıyorsunuz kendileriyle. Biz Vikings isimli bir pub'a gittik Gamla Stan'da, canlı müzik de vardı, deneyebilirsiniz.
Yemek ve para ile alakalı konulara da kendime göre açıklık getirip bu yazıyı bitireceğim. Ben tek başıma seyahat ediyorsam sabah kahvaltımı marketten sandviç, kruvasan süt/kahve/meyve suyu gibi şeyler alarak bir parkta geçiştirebiliyorum. Benim için önemli olan şey akşam güzel bir yemek yemek ve günü doymuş şekilde huzurla kapatmaktır. Ancak grup gezilerimde yanımdakilerle uyum içinde olmaya çalışıyorum. Bu gezimizde yemek olayını genelde şöyle hallettik. Sabah kahvaltılarımızın çoğunu İsveç'in zincir pastanesi Bröd&Salt'da ya da yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz gibi yerlerde yaptık. 80-100 kron arası bir bütçe yetiyor. Bir akşam Phil's Burger'da iyi bir hamburger yedik, menü 310 kron gibi bir şey tuttu.
Bazen de saatlerimiz şaştı, o zamanlarda da ICA Marketlerden kendimize tavuklu, makarnalı bowllar hazırlayıp büyük parklarda oturup yedik. En son gün de bahsettiğim gibi İsveç köfte yedik.
Bildiğiniz gibi burası pahalı bir ülke, bütçe kasmak zorundasınız. Ben gitmeden önce kafamda belirlediğim bütçemi kredi kartımın döviz kısmına yatırdım ve o bütçeyi hediyelikler dahil aşmadım. Aşılmaya müsait bir şehir, ona göre. ☺️☺ Şöyle söyleyeyim Stockholm'de bir günü minimum 1500 tl olarak düşünebilirsiniz. Allahtan suya para ödemiyorsunuz, bir şişe yada termos alın yanınıza gitmeden- eh bu da bir şey! ☺️
Öte yandan, İsveç'de nakit kabul edilmediğini araştırmıştım. Öyle de oldu. Bazı mekanlarda menüde direkt cash kabul edilmiyor yazıyor hatta. Buna dikkat etmenizde fayda var; metro bileti, müze bileti vs hiçbirisi cash kabul etmiyor. O yüzden içi boş bir kredi kartı şart.
Stockholm'ü bir daha görebilmek için can atıyorum cidden, aklımda kalan bir sürü noktası daha var. Tanıştığımıza çok memnun oldum Stockholm, bana çok sevdiğim 2 insanla çok güzel anılar bıraktın.
Hakkaten; Gel Bir Sarayım Aşkın Olayım. 🇸🇪
Commenti